
Kelebek etkisine göre "Amazon Ormanları'nda bir kelebeğin kanat çırpması, ABD'de fırtına kopmasına neden olabilir". Bir kelebeğin bile böyle bir etkisi olabilirse, siyaset düzleminde "Anadolu'da bir dersanenin kapısına kilit vurulması, ABD'de Başkanlık Seçiminin sonucunu değiştirebilir" diyebiliriz. Hatta bunu daha milliyetçi bir şekilde de ifade edebiliriz: "Reis'in Ankara'daki tek kükremesi, ABD'de Hilary'nin ayağının kaymasına neden olabilir".
Amazon'daki bir kelebeğin kanat çırpması, ABD'de fırtınaya sebep olacaksa bu aşama aşama olmalı. Önce Brezilya'da bir rüzgar esintisi, Kolombiya'da bir yaz yağmuru, Meksika'da da şimşekler çakabilir mesela.
Reis'in dersaneleri kapatması ve sonradan yaşananlar 17-25 Aralığa ve Rus uçağının düşürülmesine, 17-25 Aralık'taki başarısızlık 15 Temmuz darbe teşebbüsüne, darbe teşebbüsünün arkasında ABD olduğu inancı Demokratların ABD kamuoyundan eksi not almasına sebep olmuş olabilir. Bunun yanında darbe teşebbüsü sonrasında FETÖ liderinin ABD tarafından sahiplenmesi ve Türkiye'nin ABD kamuoyuna gönderdiği "Amerika'nın kendi F-16 uçakları Beyaz Sarayı bombalasa ne yaparsınız" ve "Usame bin Ladin'e ev sahipliği yapsak siz ne hissedersiniz" şeklindeki açıklamalar Amerikan kamuoyunda kafaların karışmasına sebep olmuş olabilir.
Suriye iç savaşına çözüm bulamayan ve bunu bir ABD-Rusya çekişmesine götüren Obama Yönetiminin seçim hezimetinde büyük payları var. İç savaşın ilk yıllarında ABD kamuoyunu oldukça yakından takip ettim. Hani şu Obama'nın "kırmızı çizgimiz aşılırsa (Esad'ın kimyasal silah kullanması) Esad'a saldıracağız" açıklamasını yaptığı zamanlar. ABD kamuoyu tamamen ilgisizdi. Esad'a karşı savaşan muhaliflere silah gönderilmesini veya Esad'a karşı olası bir operasyonun faturasının kendilerine kesilmesini istemiyorlar ve "bu bizim savaşımız değil" diyorlardı.
Rusya'nın sahaya inmesi ile olayın rengi iç savaştan Orta Doğu'da hakimiyet meselesine döndü. Rusya'nın etkin taraf olması ile Türkiye de Rusya'ya yanaşmak zorunda kaldı. Rusya'nın bu aktif tavrı ve inisiyatifi ele alması karşısında ABD'nin pasif kalmasını ABD kamuoyu gördü. Demokratların politikası ABD'nin süper güç imajına büyük zarar vermişti. Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra belki de ilk defa ABD bu derece imaj kaybına uğramıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndaki 51 diplomat Başkan Obama'nın Suriye politikasına karşı ültimatom niteliğinde bir bildiri imzaladı.
Türkiye kamuoyunda ise PKK/PYD politikasından dolayı ABD'ye karşı haklı bir tepki vardı. Hükumet bir yandan Rus uçağının düşürülmesi ile başlayan sancılı süreci tatlıya bağlamaya çalışıyor diğer taraftan ABD'ye daha yüksek perdeden tepkisini dile getiriyordu. Hükumet, Rusya olmadan Suriye probleminin halledilemeyeceğini, ABD'nin ipiyle kuyuya inilmeyeceğini anlamıştı.
Yukarıdaki resim ve ABD'nin Türkiye nazırında Rusya'nın gerisinde kalması, ABD kamuoyunda ve sosyal medyada yer aldı. Türkiye gibi bir müttefiki kaybetmişlerdi.
Trump döneminin nasıl olacağını bilemiyoruz. "ABD'de başkanların değil, sistemin sözü geçer" mealindeki fikirlerin ne kadar geçerli olacağını göreceğiz.
Tek başına ABD'nin Türkiye'ye yaklaşma ihtimalinin olması ve Mr. Kirby'nin yüzünü görmemek bile yeterli bir kazanım olabilir.
Misafir