
Sözlerime derdimi anlatacak bir alıntıyla başlasam ama ne olsa diye telefonumda notlarımı karıştırırken aklıma gülümseyerek Atatürk’ün Sakarya Meydan Muhaberesinde söylediği şu söz geldi:”Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır,o satıh bütün vatandır.” O gün için bu cümleler askerlerin tüfek ve süngüyle mücadelesinde karşılık buldu,bizim için ise anlamı toptan tüfekten çok başka.Bizim için o satıh bütün fikirlerin,farklılıkların bir arada toplandığı çatı;hoşgörüyü kucaklamak.Ülkemizde gerçekleşen her bir terör eylemi bu çatının ayaklarına sıkılmış kurşun. Evet tüm bunlar canımızı yakıyor ve evet soğukkanlı olmak zor ama Malazgirt de İstanbul’un fethi de Sakarya Zaferi de bizim.Tarihimizde bunun çok örneğini gördük,biliriz ama ben burada sözü başka bir mecraya taşımak istiyorum:Avrupa. Sürekli eleştirdiğim,sevmediğim ve kızdığım çok şey var ama geçenlerde bir tartışma programını izlerken bazı şeyleri es geçtiğimi fark ettim:Avrupa Birliğinin temelinin atılması.Almanya ile Fransa’nın zengin kömür yatakları mücadelesini biliriz;nam-ı diğer Alsace Loren.Fakat İkinci Dünya Savaşından sonra her iki tarafın da güç kaybetmesi onları işbirliğine zorladı.Almanya’nın kazdığı tünellerle Fransa’dan kömür çaldığı bir maden kazası sonucu anlaşılınca her iki devlet savaşmaktan vazgeçti ve iki ülkede çıkarılan kömürlerin aralarında paylaşılmasını kararlaştırdı.Bu anlaşmaya diğer devletler de çelik,magnezyum gibi madenler ekleyerek iştirak ettiler ve 1951 yılında Avrupa Birliği’nin temeli sayılan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu ortaya çıktı. Elinde silah olan iki devletten bahsediyorum.Bizim silahlarımız ise daha masum;fikirlerimiz ve farklılıklarımız. Velhasıl düşman düşman da olsa aynı masaya oturmayı biliyor biz ise aynı nehrin suyunu içsek de birbirimiz boğazlamayı. Artık sosyal medyanın ne olduğunu hepimiz anladık;amaçlar,operasyonlar,provokasyonlar ayyuka çıktı. Bilinçliyiz,tetikteyiz ve kararlıyız sadece yekvücut olmak kaldı geriye.Yekvücut olmak,safları sıkı tutmak,birbirimize değil düşmana nişan almak,terör örgütlerinin kendi propagandalarını bizim ellerimizle gerçekleştirmelerine karşı uyanık olmak…Belki buraya daha ziyade cümle eklemek isterim ama gerisini sizin takdirinize bırakıyorum ve son cümle:Zafer inananlarındır!
Misafir