
İnsanların sıcaklar karşısında "Esmiyor, Esmiyor" diye inlediği, perdelerin pencerelerden intihara kalkıştığının söylendiği, zayıf bir hava akımı için insanların balkonlardan sarktığı yer İstanbul..
Toprak kokusu yerine, egzoz kokusunun koklandığı; deresi lağımlı, tepesi kalabalık İstanbul..
Trafiğin akmadığı; trafiktekilerin ter akıttığı İstanbul..
Cumbalı evlerin, dar sokaların tükendiği; üstü üste binaların tükettiği İstanbul..
Kötü pazar mallarının tüketim yeri, sağlam zeytinin bir türlü bulunamadığı İstanbul..
Kimsenin kimseye selam vermediği, veremediği yer İstanbul..
Bisikletle dolaşmanın intihar olduğu yer İstanbul..
Kalabalıklar içinde yalnızlıkların yaşandığı yer İstanbul..
***
Neşeli rüzgarların yiğit insanların göğsüne estiği yer Anadolu..
Serin gecelerinde yorgan-döşek mis gibi yatılan yer Anadolu..
Toprak kokusunun çam kokusuna, ot kokusunun nane kokusuna karıştığı yer Anadolu..
Berrak derelerin aktığı, zamanın donduğu yer Anadolu..
Şirin yolların köylere, yaylara uzandığı; yeryüzünün bir halı gibi serildiği yer Anadolu..
Kabaktan bozma karpuzların değil, hakikilerinin yendiği Anadolu..
Selamsız varılmayan, hasbihalsiz geçilmeyen Anadolu..
Hem yalnızlığın, hem beraberliğin istendiği anda yaşandığı yer Anadolu..
***
Ve tilkinin dönüp dolaşıp geldiği yer İstanbul..
Misafir