
Geçen haftaki yazımda, Türkiye'de internet üzerinden yayılan yalanların toplumsal olaylara yol açma ihtimalini örnekler vererek anlatmaya çalışmıştım.
Bu hafta biraz rahatsız edici bir tehlikeden bahsedeceğim: Çocukların taciz edilmesi ve pornografiye ulaşma kolaylıkları.
Son on yılda internete ulaşmamızı sağlayan cihazlar artarak evimize yerleşti. Artık çocuklar 7 yaşında bazen daha erken yaşlarda internet ile çalışıyor. Peki çocuklarımızı cinsel tacizden ne kadar koruyabiliyoruz. İnternet paketlerini güvenli yapmak tek başına yetiyor mu?
Ödev Siteleri:
Ders kitaplarını inceleyenler hemen her konunun sonunda verilen ödevlerde şu cümleyi muhakkak görmüşlerdir. Konuyla ilgili internetten araştırma yap. " Google'a cümleyi yazdığımızda karşımıza bir sürü site çıkacak. Paralı ödev siteleri, vikipedia, bloglar ve ücretsiz ödev siteleri. Genellikle ödev içeriğini etiket yaparak aramalarda öne çıkmaya çalışan bu ücretsiz ödev sitelerinden birinden ödevini yapmaya çalışan yeğenimi izlediğimde başımdan aşağı kaynar suların döküldüğünü hissetmiştim. Çünkü ödev konusunun yanında banner olarak porno materyalleri vardı ve başka bir siteye yönlendiriyordu. Evdeki internet güya güvenli internetti ama bu materyali engellemiyordu. Hemen o sitedeki bilginin güvenli olmadığını kendisine söyledim, öğretmeninden azar yemek istemiyorsa söylediğim siteye girmeli ödevlerini oradan yapmalıydı. Daha sonra ilk fırsatta o siteyi engelledim.
Facebooktaki ödev/öğrenci grupları:
Görseldeki iletiyi yeni aldım, 6. Sınıf tavsiyeleri adlı çok üyesi olmayan bir gruptan. "güzellik yarışması yapacağım foto yollayın. İlk başta çocuklar arası "masum bir yarışma" zannedebiliriz. Grubu kimin kurduğunu bilmiyoruz ama. Ergenlik aşamasındaki 2 bin çocuğa her gün okulda nasıl cool olunacağını anlatan, onları büyütmeye çalışan bir sayfa. Aynı şekilde 5. sınıf tavsiyelerii isimli bir sayfası daha var ve oradan da çocukların resimlerini topluyor. Ne kadar masumane değil mi?
Bundan daha beterini bizzat görmüştüm. Evimize geldiğinde Facebook'a giren yeğenim (bu arada hanımın ailesinden olanlar hariç 15 tane yeğenim var) şifresini silmemişti. Üye olduğu gruplardan birinde bir ileti vardı, "sevgilimle birlikte vakit geçirmek için kız ya da erkek arkadaşlar arıyorum". 30'lu yaşların üstünde tüm irtibat bilgilerine kolayca ulaşılabilen bir üyelikle bunları yazan adam o zaman onbinlerce üyesi olan bir öğrenci grubuna üye olmuş, herkesin görebileceği şekilde bu iletileri üç dört sefer yazmıştı. Ekran görüntüsünü alıp önce İstanbul Emniyeti Bilişim Suçları Müdürlüğüne, (şimdiki adı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü link) yazan şahsın bulabildiğim tüm irtibat bilgilerini ekleyerek şikayette bulundum. Sonra da facebook'a şikayet ettim. Grup kapatıldı şahsa ne oldu biliyorum.
Fake Ünlüler:
Facebookta ünlü isimleriyle açılan onlarca fake hesap var. Kenan İmirzalıoğlu, Beren Saat, Kıvanç Tatlıtuğ, liste uzayıp gidiyor. Bizzat şahit olduğum Kenan İmirzalıoğlu’nun fake hesabında 5000 - bu rakam facebookun arkadaşlık için belirlediği üst sınır – arkadaşı vardı ve hepsi 10-14 yaş arası çocuk. Ne kadar masum değil mi ? Beş bin çocuk ile özel mesajlaşabilen kendini ünlü gibi tanıtan biri neler yapar insan düşünmek bile istemiyor.
Peki ne yapmak lazım:
Öncelikle çocuklarımızı başıboş bırakmamakla işe başlayabiliriz. Onunla ilgilenmek ödevlerini birlikte yapmak, girdiği internet sitelerini sosyal medya hesaplarını kontrol altına almak, onları olası tehlikelere karşı uyarmak etkili çözüm yöntemlerinden bir tanesi.
Eğer başlarına böyle bir olay gelirse ne yapacaklarını anlatmak, onların masum olduğunu, onlara kızılmayacağını göstermek. Unutmayın bir çok çocuk ailesinin kızma ihtimaline karşı çekildikleri bataktan kurtulamıyor. Nasıl konuşacağımızı bilmiyorsak bir fikir verebilir. link
Tabi önce kendimizi yetiştirmemiz gerekiyor. Unutmayın evlatlarımız bize Allah’ın verdiği birer emanet.
Misafir