
Başlığından da anlaşılacağı üzere, muhteviyatı kesinlikle tenkid değil, sadece kalp kırıklığı olan bir yazıdır bu...
Bu arada, sadece izleyen olarak yazıyorum yoksa tv sektörüne ait bilgi birikimi ve tahsilim yok.
7. bölümü sinemalarda gösterilecek olan 6 bölümlük mini dizi Börü, Türkiye tarihinde gelmiş geçmiş en sahici, samimi, kaliteli, profesyonel bir dizi olarak kayıtlara geçmiştir. Bana göre diğer kanallardaki vatan-millet içerikli, yapmacık ve fantezi ürünü tüm dizileri silip süpürdü. Hele son bölümde 15 Temmuz'un canlandırması... Ağlamaksa; sahiden ağladık.. Öfke ve nefretimiz; sahiden tazelendi.. Tüm ekip yaşamış ve hissetmiş, hissettirdi...
Dağ filmlerinin yapımcılarından da böyle bir kalite beklenirdi. Hattâ nihayet hakkıyla bir Çanakkale filmi yapabilecek yapımcıların var olduğu ümidimi yeşerttiler...
Gelelim müteessir olduğum hususa...
Ahiretin varlığına inanmayan, ölüme böyle koşa koşa gitmez...
Hiçbir inancı olmayan kimse, vatan için ölmeye giderken "düğün" diyemez, "vazife" diyemez... Vatanını karşılıksız seven her nefer ölünce ot olmayacağını bilir...
Holywood filmlerinde bile şövalyelere öldükten sonra nasıl güzelliklerin beklediğini coşa coşa haykırır kumandanları.
Börü'de de şehadet yeri gelince ifade ediliyor.
Ama neden;
bu yapımlarda bir tane bile Kelime-i Şehadet getirerek vefat eden şehit yok?
Ama neden; hatırı sayılır miktarda Allah inancı taşıyan, yeri geldiğinde dağda bayırda, ayazda namaz kılan vatan evlatlarından bir tane bile göremedik bu yapımlarda.
Ben dinini temiz ihlaslı Anadolu dedelerinden, ninelerinden dinleyerek büyümüş ve öyle yaşamaya çalışan mütedeyyin bir kimseyim.
Bu dizide benden çok parça var. En başta o kusursuz vatan aşkı... Çünkü o dedelerim; " Vatan sevgisi imandandır." Hadis-i Şerifini gönlüme nakşettiler.
Ama en mühim parçamı her bölümde ümitle bekledim...
Maalesef bu cihetiyle boynumu bükük, yüreğimi mahzun bıraktı BÖRÜ...
Misafir